HABERLER
  • Brent petrolün varil fiyatı 83,88 dolar
  • Nijerya΄da yakıt krizi: Birçok benzin istasyonu kapandı
  • Akaryakıt Ürünlerinde Fiyat Artışı
  • Türkiye΄nin petrol ithalatı şubatta yüzde 11 arttı
  • Brent petrolün varil fiyatı 85,59 dolar
  • Yeni Nesil ÖKC’lere geçişte süre uzatımı
  • Küresel piyasalarda petrol ve gaz keşifleri yarıya düştü
  • Brent petrolün varil fiyatı 87,56 dolar
  • Akaryakıt depolama tesislerinde tarife değişikliği
  • Brent petrolün varil fiyatı 89,45 dolar
  • ABD΄nin ticari ham petrol stoku 6,4 milyon varil azaldı
  • MOTORİN’DE İNDİRİM
HER YIL 200 BİN TON ATIK YAĞ TOPLANAMADAN KAYBOLUYOR.

Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği Yerel Yönetimler Bilgi Paylaşımı Toplantısı Ankara’da yapıldı. Toplantıda atık yağların toplanması, taşınması ve depolanması konularında yapılan çalışmalar ve yaşanan sorunlar ele alındı. Toplantıya Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Eyüp Yahşi, PETDER Genel Sekreteri Erol Metin, Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, Dr. Jülide Köroğlu, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Yusuf Çelebi, Bursa Büyükşehir Belediyesi Çevre Yüksek Mühendisi Hatice Ünlü birer konuşma yaptı. Ayrıca toplantıda Türkiye’nin dört bir tarafından gelen yaklaşık 30 Büyükşehir Belediye temsilcisi de hazır bulundu. Toplantıda konuşan Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Eyüp Yahşi, Anayasa’nın 56’ıncı maddesinde “ Herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı vardır” denildiğine atıfta bulunarak, bu nedenle herkesin çevresini korumak zorunda olduğunu ifade etti.  Eyüp Yahşi, çevre kirliliğinin birtakım hastalıklara da beraberinde getirdiğini belirterek, “Çevre kirliliği havayı kirletiyor. Havanın belli bir kalitede tutulması gerekir. Bu da ancak emisyon kaynaklarının kontrolleriyle sağlanabilir. Maalesef ülkemizde emisyon konusunda ciddi sıkıntılar var” dedi.

 

“Yasal yolla toplanan atık yağ miktarı 50 bin ton civarında”

 

Yağların Türkiye’de belli bir sistem dahilinde toplanması, geri kazandırılması ve bertarafının yapılması gerektiğini ve bunları bir yönetmelik çerçevesinde yönetmeye çalıştıklarını kaydeden Yahşi, geri kazandırılabileceklerin ekonomik katkı sağlaması açısından öncelik verilmesini, eğer kazandırılamıyorsa da bunların usulüne uygun olarak bertaraf edilmesinin önemine dikkat çekti. Yapılan çalışmalar neticesinde yasal yolla toplanan atık yağ miktarının 50 bin ton civarında olduğunu belirten Yahşi , “Ama Türkiye’de 250 bin ton atık yağın çıktığını düşünürsek, 200 bin ton atık yağ şu anda kayıp durumda. Bu 200 bin ton yağ nereye gidiyor? Bunları sistemin içine nasıl çekebiliriz? Temiz bir çevrede yaşamak için neler yapılabilir konusunda çalışmaların hızlandırılması gerekir” şeklinde konuştu.

 

Toplantıda PETDER Genel Sekreteri Erol Metin ise, PETDER’in bu konuda yaptığı çalışmalar ve gelinen nokta hakkında bilgi verdi. Bu çalışmaların 2004 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı’nın yayınladığı “ Atık Yağların Kontrolü” yönetmeliğiyle başladığını belirten Metin, PETDER olarak yürütülen bu projenin, atık motor yağlarıyla ilgili olduğunu söyledi. 2004 yılında yayınlanan yönetmelikten sonra epey bir çalışma yapıldığını ve bir sistem kurduklarını kaydeden Metin, “Bu sistemle Türkiye’nin her tarafındaki atık yağları toplayıp, Bakanlıkça ön görülmüş lisanslı, geri kazanım tesislerine teslimatını gerçekleştirdik” dedi.

 

 “Türkiye’nin her tarafına zaman ve mesafe farkı gözetmeksizin hizmet götürüyoruz”

 

Bakanlığını tüm tehlikeli atıklar için hazırladığı “Ulusal Atık Taşıma Formu” nun önemine değinen PETDER Genel Sekreteri Erol Metin, bu konuyla ilgili oyarak şöyle konuştu:

 

“Bu evrak o atığın nereden çıktığını, nereye gittiğini, hangi süreçlerden geçtiğinin yasal, resmi kaydıdır. Teslimat sırasında Ulusal Atık Taşıma Forumu açılır ve süreç başlatılır. Son bertaraf noktasında bu form tamamlanır. Türkiye’nin her tarafına zaman ve mesafe farkı gözetmeksizin hizmet götürüyoruz. İddialı olarak da çok net söylüyorum ki, bize gelen bir talebi en geç 48 saat içinde sonuçlandırıyoruz.”

 

Atık yağların şu anda bir piyasa değeri olduğunu ve onları aramak zorunda kaldıklarına da değinen Metin, bununla ilgili özel araçlarının olduğunu kaydederek, “Tonajları, büyüklükleri, küçüklükleri, bölgelere göre hareket ettikleri alana göre değişen araçlar var. Bu araçlar ADR standartlarına uygun olan özel araçlardır.  Tüm Türkiye’ye hizmet eden 16 aracımız var. Coğrafi bölgeler içinde araçlar ve ekipler mobilize oluyorlar. Toplanan yağlar da o yağın kategorisine veya operasyonel ihtiyacına göre lisans verilen yerlere teslim ediliyor. Yönetmelik en yakın yere teslimatı şart koşuyor. Dolayısıyla atığı en yakın o kategoriye uygun yere taşımaya çalışıyoruz. Ülke coğrafyasına bakıldığında şu anda gelinen aşama, Türkiye’nin coğrafyasına anlamlı bir şekilde yayılmış bertaraf ve geri kazanım tesisleri var”

dedi.

 

PETDER’in SEÇ (Sağlık, Emniyet Çevre) sisteminden de bahseden Metin, buradaki amaçlarını ise şöyle anlattı:

 

“İnsanlara ve hizmet sunulan işletmelere zarar vermemek, çevreyi kirletmemek, kaza yapmamak, kanunlarla belirlenen düzenlemelere uygun hareket etmek, atık yağ üreticilerine yüksek kaliteli hizmet sunmak, atık motor yağlarının çevreye verdiği zararları en düşük seviyeye indirmek ve toplumu bilgilendirmek ve PETDER’in SEÇ kalite performansını görünür kılmak.

 

PETDER’in SEÇ anlamındaki son üç yıllık performansı hakkında da bilgi veren Metin, 2007 yılında 15 bin ton motor yağı topladıklarını ve 11 bin noktaya gittiklerini,  2008 yılında ise 145 bin noktada 16 bin ton motor yağı topladıklarını ifade etti. 2007’de bin 600 civarında, 2008’de bin 950 civarında teslimat yaptıklarını kaydeden Metin sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“2007’de 806 bin kilometre, 2008’de 912 bin kilometre yol yaptık. 2008 yılında yaklaşık 2 bin tanker dolusu atık motor yağ topladık. Son 5 yılda PETDER tarafından 50 bin ton atık motor yağ toplanmıştır. Bunun daha da üstüne çıkmamız lazım çünkü 250 bin ton civarında motor yağı üretimi var. Türkiye’de 100 bin ton civarında bir atık motor yağ oluşuyor. Ama ne yazık ki biz 16 bin tonunun kayıt altına aldık. 35 bin 950 sefer yapılmış, 3 milyon km yol katedilmiş, 40 milyon metreküp suyun kirlenmesi önlenmiş, 553 milyon kwh enerji geri kazanımı sağlanmış.

 

“Yağın içindeki kirleticiler yerküredeki ekolojik dengeyi bozmaktadır”

 

Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu ise, “Atık Yağların Sağlık, Çevre ve Emniyet Açısından Yarattığı Riskler” başlıklı konuşmasında konuyla ilgili kavramlar, atık yağın bileşimi, atık yağın çevre ve riskler konusu ve mevcut durum hakkında bilgi verdi. Yağı hayatımızın her alanında kullanıldığını belirten Karaosmanoğlu, yağın olduğu yerde atık yağlarında gündeme geldiğini söyledi. Türkiye’de genel kavram içinde en yaygın sözcük olarak madeni yağın kullanıldığını aslında bu yağların bir kısmının sentetik bir kısmının da petrol kökenli olduğuna dikkat çeken Karaosmanoğlu, bunların en çok motor, endüstri, ısı taşınma akışkanlıkları ve hidrolik sıvılar olarak görüldüğünü belirtti. Karaosmanoğlu, atık yağ toplama alanlarında motor yağlarının miktar olarak ön plana çıktığını ve yaşamın her tarafındaki yağların kullanıldıktan sonra niteliklerinin bozulduğuna değinerek “Bu nitelikleri bozulan yağın içinde yok yoktur. Yağın içindeki kirleticiler de yerküredeki ekolojik dengeyi bozmaktadır” dedi.

 

Atık yağların doğrudan kullanıldığı yerde, taşımada ve depolamada tehlike arz ettiğini bunun çevre ve insan sağlığı için büyük bir risk taşıdığını belirten Karaosmanoğlu bu etkileşimi şöyle anlattı:

 

“Atık yağı toprağa döktüğümüz zaman toprağa bir sızma yapar. Eğer bu toprak killi topraksa, o toprağın yapısında yüzeyde tutulabilir. Bu yüzeyde tutulan iyiyse orada yavaşça toprağın içinde taşınır ve orada kalır. Eğer toprak kumlu topraksa yüzeyde tutulan daha az olur. Aşağıya taşınması hızlı olur ve bu taşınmalar sırasında yağın içindeki kirleticiler toprağa geçmeye başlar. Yani farkında olmadan toprağın bütün sistemini bozarız. Toprağa giden atık yağ bir parçalanma yapar ve topraktan bir koku gelmeye başlar ve atık yağın içindeki metaller bitkiler tarafından alındığı için, alınan bu metaller bitkiler içindeki besin zincirine girer ve bitki de bir tarım ürünü olarak soframıza gelir ve doğal olarak bizim bir parçamız olur. Yer altı suyuna karışan atık yağ da benzer şekilde döngünün içine girmektedir ve ekolojik denge bozulur.”

 

“Maalesef yasadışı uygulamalarla atık yağ kara ekonominin bir parçası haline geldi”

 

Karaosmanoğlu, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen yasal çalışmalar çok gurur verici olduğunu, Türkiye’nin AB müktesebatına uyum sürecinde çevre kanunuyla ilgili bütün atıklarla ilgili yasal mevzuatın da iyi durumda olduğunu söyledi. Karaosmanoğlu, her üretici ürününü sektöre çıktıktan sonra onun kontrolünü yapmak durumunda olduğunu, PETDER’in hem zorunlu nedenlerle hem de durumdan vazife çıkarmayla geldiği yerin, özellikle de motor yağları açısından çok gurur verici bir durum olduğunu ama maalesef yasadışı uygulamalarla atık yağın kara ekonominin bir parçası haline geldiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede bunun bir hammadde olarak düşünülmesi, kolay ulaşılabilir olması, yakılabilir olarak düşünülmesi çok korkutucu. Oysa bütün yasal  ve lisanslama süreci hazır ve bu konuyla ilgili de endüstride teknik bilgi var. Ama ne yaparsak yapalım kabul etmemiz gereken bir şey var ki yasa dışı uygulamalar yüksek düzeyde. Bunların önüne geçilmesi gerekiyor. Bunun nedenle toplumun her kesimine büyük görev düşüyor ve herkesin çok dikkatli olması lazım. Türkiye’de çevre yönetimi konusuyla ilgili olarak veri tabanında bir eksiklik var. Veri tabanının iyi olması gerekiyor. Bilinçlendirme toplumun her kesiminde olmalı bu nedenle belediyelere çok iş düşüyor.”

 

Diğer bir tehlikenin de farklı amaçlarla üretilmiş yağlayıcıların karıştırılması olduğunu söyleyen Karaosmanoğlu, sözlerini “Bu nedenle kaynakta doğru ayrım, tesiste ayrım yapılarak toplanılması, PETDER’in modeli buna yönelik ve buna benzer modellerin Türkiye’de yaygınlaştırılmasında yarar var. Burada TÜBİTAK’ın aldığı rol de çok önemli. Çevre ve Orman Bakanlığı ile sektörün bütün öğelerinin bu işin parçası olması gerekiyor. Kurumlar arası iletişime dikkat ederek, verimliliği arttırmak lazım. Artık bütün toplumlarda gidişat düşük atık toplumuna gitmek, bir atık kültürü oluşturmak hatta bu konudaki ütopya sıfır atık toplumu. Bu da konunun çok ileri ki düzenleri ama bir yerden başlamak lazım ve başlanılan yer gayet iyi. Hep birlikte el ele vermek lazım” şeklinde sürdürdü.

 

“Türkiye’de toplanan atık yağ oranı yüzde 5”

 

 TÜBİTAK adına toplantıya katılan Dr. Jülide Köroğlu konuşmasında geri dönüşümün önemine, projeye ve belediyelerden beklentilerine değindi. Geri dönüşümde, 1 litre yağın, 1 milyon litre suyu kullanılamaz, 5 milyon litre suyu içilemez duruma getirdiğini ifade etti. Dünyadaki toplanan atık yağ yüzdesinin ABD’de yüzde 60, Avrupa’da yüzde 57 olduğunu kaydeden Köroğlu, Türkiye’de ise bu oranın yüzde 5 olduğunu söyledi.

 

Çevre ve Orman Bakanlığı’nında müşterisi olduğu ve TÜBİTAK başkanlığı tarafından desteklenen,  TARAL 1007 denilen 3 yıllık projenin 1 yılını tamamladıklarını kaydeden Köroğlu, projenin amacı için şunları söyledi:

 

Türkiye’de yılda 250.000 ton civarında oluşan atık madeni yağlar için sürdürülebilir bir yöntem izlenerek; Atık madeni yağların toplama ve kullanım kapasitesini sağlıklı çevre, ekonomik ve sosyal yararlar temel alınarak artırmak. Çevre dostu gelişmelere uygun olarak atık yağların çevreye zarar verecek şekilde doğrudan veya dolaylı bir biçimde alıcı ortama verilmesini önlemek. Çevre ve insan sağlığına zarar vermeden geçici depolanması, taşınması ve bertaraf edilmesi için atık yağların yönetiminde gerekli teknik ve idari standartları hazırlamak.”

 

Bu projenin çok önemli olduğunu belirten Dr. Jülide Köroğlu bunun nedenini ise şöyle açıkladı:

 

 “Madeni yağlar konusunda çok kapsamlı ve detaylı bir envanter çıkarılması ile yıllık öngörülerin yapılması ve sektörün kontrol altına alınarak izlenmesini sağlamak. Çalışma alanına özel veri tabanı destekli bilgisayar programı ile etkin bir kontrol, denetim ve izleme sistemi oluşturmak. Atık yağların akaryakıt kaçakçılığında kullanılmasını engellemek, kaynak ve vergi kaybını önlemek. Atık yağ geri kazanım tesisleri için yapılacak teknik ve ekonomik değerlendirmeler ile uygun teknolojileri belirlemek. İşçi sağlığı ve iş güvenliği bilincini oluşturmak ve uygulamak. Doğal kaynakları korumak. Avrupa Birliği’ne uyum çalışmaları kapsamında yapılacak çalışmalara katkı/katkılar sağlamak.”

 

“Belediyeler bu konunun içerisinde aktif bir şekilde yer almalı”

 

Özellikle veri konusunda ciddi sorun yaşadıklarını, bir yıl içinde kamu kurumlarına 762 yazı yazdıklarını ama maalesef 144 cevabın geldiğini bu 144 cevabın içinde de 86 tanesinin konudan bihaber olduğunu söyleyen Köroğlu, “Belediyelerin ve yerel yönetimlerin bu çalışmaya katkısı çok önemli. Belediyeler bu konunun içerisinde aktif bir şekilde yer almalı” dedi.

Dr. Jülide Köroğlu, belediyelerden kurumlar, Bakanlık ve TÜBİTAK adına beklentilerini ise şöyle sıraladı:

“Bilinçlendirme seminerleri düzenlenmeli. Denetleme mekanizmalarının oluşturulmalı. En azından başlangıç için büyük miktarda yağ tüketen tesislerin kontrol altına alınmalı. Kurum içerisinde oluşan atık yağların karıştırılmadan depolanmalı. Diğer kamu kurumlarıyla paralel yağ toplama çalışmaları yürütülmesi.”

 

“Yerel basını arkamıza alarak eğitim çalışmaları yaptık”

 

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Yusuf Çelebi ise konuşmasında

Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği’nin belediyelere ulaştıktan sonra Sakarya Büyükşehir Belediyesi olarak üzerine düşen görevi yapmak için harekete geçtiklerini ve bu konuda en ciddi tedbirleri alarak yola başladıklarını ifade etti. Sakarya Belediyesi olarak, öncelikle yönetmelik çerçevesinde bünyelerinde atık yağı çıkıp çıkmadığının tespitinin yapıldığını ifade ederek, “Makine İkmal Müdürlüğü ve ADASU Genel Müdürlüğü “Makine İkmal Parkı”nda araç bakım onarımından kaynaklanan atık yağların oluştuğu alan belirlendi. Makine İkmal Müdürlüğü’nde depolama ünitesi oluşturuldu ve yağlar bu bölgede biriktirilmeye başlandı. Öncelikle kamu kurum ve kuruluşlarının örnek olması gerektiğinin bilinciyle, PETDER firmasıyla protokol imzalanarak, atık yağların lisanslı araçlarla taşınma işlemi başlatıldı” dedi.

 

Çalışmalarında yerel basını da arkalarına aldıklarını ve eğitim çalışmaları yaptıklarını kaydeden Çelebi ama Makine İkmal Parklarını olmadığını, araç bakımlarını dışarıda yaptırdıklarını söyledi. Sakarya Büyükşehir Belediyesi Sınırları Yıllara Göre Atık Yağ Miktarlarına bakıldığında 2004 yılından bugüne kadar toplanan miktarın 383 bin 806 kg olduğunu belirtti.

 

“2008 yılında PETDER’e 21 bin 415 kg atık motor yağı teslim ettik”

 

Bursa Büyükşehir Belediyesi Çevre Yüksek Mühendisi Hatice Ünlü de Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği kapsamında yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Ünlü, 2004 yılında yayınlanan ancak 2008 yılında yeniden düzenlenen yönetmeliğin, birçok konuda kendilerini rahatlattığını kaydetti. Birtakım yükümlülükleri olduğunu da ifade eden Ünlü bu konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

 

“Atık yağları belediye evsel katı atık depolama sahasına kabul etmemekle, atık yağların su, toprak gibi alıcı ortamlara kanalizasyona boşaltılmasını önlemekle, lisanslı atık yağ taşıma araçlarının şehir içi hareketlerini kolaylaştırıcı düzenlemeleri, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ile işbirliği içinde yapmakla yükümlüdür.”

 

Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yayımlanan Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde atık motor yağlarının toplanması, taşınması, geri kazanımı ve bertarafı konusunda sistem oluşturulması amacıyla Belediye tarafından koordinasyon çalışmaları yapıldığını da ifade eden Ünlü sözlerini “Atık motor yağlarının ayrı toplanması için PETDER ile yapılan protokol kapsamında Belediyemiz atölyelerinden kaynaklanan atık motor yağları, atık yağ tankında ayrı olarak biriktirilerek, lisanslı araçlarla çimento fabrikalarına gönderilmekte ve enerji geri kazanımı amacıyla kullanılmaktadır. 2008 yılında PETDER’e 21 bin 415 kg atık motor yağı teslim ettik. 2005-2008 yılları arası toplam 82.375 kg atık motor yağı enerji amaçlı kullanılmıştır” şeklinde sürdürdü.

 

www.petroturk.com

HABER ARŞİVİ

Aylara Göre Haber Sayıları: Haberleri görmek için sayıların üzerine tıklayın.

Yıllar Oca. Şub. Mar. Nis. May. Haz. Tem. Ağu. Eyl. Eki. Kas. Ara.
2024 35 40 30 20 6 0 0 0 0 0 0 0
2023 46 37 55 111 55 43 50 52 48 44 24 35
2022 80 89 110 58 77 91 54 50 49 62 60 59
2021 34 41 62 51 43 41 36 40 51 59 41 58
2020 13 7 28 71 51 38 27 14 29 32 41 43
2019 26 25 25 18 15 27 15 22 24 21 17 20
2018 17 30 22 13 32 19 20 19 41 43 46 37
2017 23 17 34 17 23 29 27 27 24 31 28 27
2016 23 34 21 41 27 29 7 25 13 27 26 26
2015 18 19 30 25 5 23 21 29 13 21 8 30
2014 18 13 21 19 18 13 9 15 9 11 22 23
2013 20 16 23 24 22 29 22 20 17 20 18 23
2012 22 34 49 30 24 27 26 23 13 17 9 25
2011 9 6 11 12 8 18 18 8 4 11 18 16
2010 14 14 15 10 8 7 14 5 12 4 7 26
2009 16 23 23 17 26 41 51 38 17 28 31 23
2008 3 5 3 2 2 8 7 11 8 17 28 15
Haber Tarih Aralığı: 2009 - 5. ay
  • PETROL FİYATLARI 60 DOLARI GEÇTİ (19 Mayıs 2009 Salı)
  • İNTİFA KONUSUNDA MERAK EDİLEN HER ŞEY (9 Mayıs 2009 Cumartesi)
  • SHELL ile TURCAS ΄ tan YENİ PROJE (7 Mayıs 2009 Perşembe)
  • EPDK İKİYE BÖLÜNÜYOR (2 Mayıs 2009 Cumartesi)