HABERLER
  • Brent petrolün varil fiyatı 90,38 dolar
  • Brent petrolün varil fiyatı 89,92 dolar
  • Günlük üretim 40 bin varili aştı
  • Araç sahipleri dikkat! 1 Ocak΄ta başlıyor...
  • ABD΄de petrol üretimi rekor kırdı
  • Brent petrolün varil fiyatı 89,74 dolar
  • Petrol fiyatları 5 ayın zirvesinde
  • Libya petrolü Sudan iç savaşını körüklüyor mu?
  • Brent petrolün varil fiyatı 87,28 dolar
  • Rusya Petrol Üretimini Düşürecek
  • Brent petrolde Paskalya tatili nedeniyle işlemlere ara verildi
  • Türkiye’nin petrol ithalatı ocakta yüzde 11,02 arttı
REKABET KURULUNDAN İNTİFA KARARI HAKKINDA SIK SORULAN SORULARA YANIT

Rekabet Kurumu, intifa hakkı ve benzeri etkiye sahip sözleşmelerle ilgili sık sorulan soruları internet sitesinde yanıtladı. RK΄nın internet sitesinde yer alan soru ve yanıtları şöyle:

Rekabet Kurulunun 30.10.2008 tarihli Total-Akdağ kararı ve 5.3.2009 tarihli Barbaros-Alpet ve Polpet-Moil kararlarıyla şekillenen sürece bağlı olarak Rekabet Kurumuna yazılı ve sözlü şekilde yöneltilen çok sayıda soru bulunmaktadır. Bu bağlamda Kurulun intifa ve benzeri etkiye sahip sözleşmeler ile bayilik sözleşmelerinin ilişkisine dair yaklaşımının, somut olaylarda nasıl uygulanacağı konusunda sektörde çeşitli tereddütlerin var olduğu anlaşılmıştır.

Bu nedenle ilgili kararlarla ortaya konulan yaklaşımın ana unsurları aşağıda özet olarak sıralanmış ve en fazla öne çıkan sorular belirlenerek, bu sorulara yönelik aşağıdaki açıklamalar hazırlanmıştır. Sektörün ve kamuoyunun daha net aydınlatılabilmesi bakımından yapılan açıklamalar, verilen örneklerle somutlaştırılmaya çalışılmıştır. Dolayısıyla anılan sorular ve açıklamalarda zaman içinde ve ihtiyaç halinde değişiklik yapılabileceği gibi bunlara yenilerinin de eklenmesi söz konusu olabilecektir. Belirtilen bu açıklamalar 1. Daire Başkanlığı tarafından hazırlanmış olup, Rekabet Kurulu açısından hiçbir bağlayıcılığı bulunmamaktadır.

2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliğ çerçevesinde rekabet etmeme yükümlülüğü içeren anlaşmalar bakımından grup muafiyeti kapsamına girebilecek intifa hakkı sözleşmesi (veya benzeri nitelikteki diğer sözleşmeler) ile bayilik ilişkilerini genel olarak iki grupta toplamak mümkündür:

1) İntifa hakkı veren bayi, intifa hakkı tanıdığı sağlayıcı (dağıtıcı) ile intifa verilen arazi
üzerindeki istasyon dahilinde azami beş yıllık bir bayilik ve intifa sözleşmesi yapabilir.

Dolayısıyla intifa hakkı veren bayii, her beş yılın sonunda bayilik sözleşmelerini yenilerken, intifa sözleşmelerini de buna uygun olarak en fazla beşer yıllık dönemler halinde akdetmelidir.

2) İntifa hakkı sahibi sağlayıcı, 2002/2 sayılı Tebliğ’in 5. maddesinin (a) bendi hükmü
çerçevesinde getirilen istisna kapsamında, intifa veren malik ile bağlantısı olmayan üçüncü kişilerle intifa hakkının süresi sonuna kadar beş yılla sınırlandırılmaksızın bayilik sözleşmeleri yapabilir. Ancak bu tür bir durumda malik ile dağıtıcı arasındaki ilişkinin en bastan itibaren sadece intifa, kira vb. sözleşmeler seklide kurulması esastır.

 

1) Rekabet Kurumu tarafından yayımlanan kararlarda, intifa hakkının grup
muafiyetinden yararlanma süresinin beş yıl ile sınırlandırıldığı belirtiliyor. Bu sınırlama her koşulda geçerli midir? Bu sürenin aşılmasının sonuçları nelerdir?

 

Cevap: İntifa ve benzer etkiye sahip sözleşmelerin muafiyetten yararlanma sürelerinin beş yıl ile sınırlandırılmasının nedeni, bu tür sözleşmelerin bayiler üzerine getirilen rekabet yasağının süresini fiilen uzatarak, 2002/2 sayılı Tebliğ ile izin verilen beş yılın ötesine taşımasıdır.
Dolayısıyla bu sınırlama, intifa ve kira gibi sözleşmelerle bayilik sözleşmesinin taraflarının hukuki ya da iktisadi olarak aynı olmaları halinde geçerlidir.

Örnek: İstasyon sahibi A, 1.1.2008 tarihinde dağıtım şirketi ile beş yıllık bayilik
anlaşması yapmış ve aynı tarihte dağıtım şirketi lehine yirmi yıllık intifa hakkı
tanımıştır. İstasyon, bizzat A’nın sahip olduğu lisans kapsamında işletilmektedir.
Burada hem bayilik, hem de intifa sözleşmelerinin tarafları aynı olduğundan; bayilik
sözleşmesi beş yılı geçemediği gibi kira ve intifa sözleşmeleri de beş yılı aşan süreler
bakımından muafiyetten faydalanamaz. Dolayısıyla mevcut bayilik ve intifa
sözleşmesinin muafiyetten yararlanma süresi, 1.1.2013 tarihinde sona erecektir.
Alıcıya getirilen belirsiz süreli veya süresi beş yılı aşan rekabet etmeme yükümlülüğü 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesi çerçevesinde bireysel muafiyet koşullarını da taşımadığı takdirde, aynı Kanun’un 4. maddesi kapsamında yasak bir anlaşma olarak değerlendirilecektir. Bu durumun özel hukuk alanındaki sonucu, anlaşmanın beş yılı asan süreler bakımından 4054 sayılı Kanun’un 56. maddesi gereği geçersiz hale gelmesidir. Kanun’un 56. maddesine göre, geçersiz anlaşmalardan ve kararlardan doğan edimlerin ifası istenemez. Dolayısıyla kendi borcunu yerine getirmiş olan taraf, karşı taraftan borcunu ifa etmesini isteyemez.

Rekabeti kısıtlayıcı anlaşmanın geçersizliğinin bir diğer sonucu da bu anlaşmaya göre ifada bulunmuş olan tarafın, yerine getirdiği edimleri geri isteme hakkının ortaya çıkmasıdır. 4054 sayılı Kanun’un 56. maddesinde, daha önce yerine getirilmiş edimlerin geçersizlik nedeniyle geri istenmesi halinde, tarafların iade borcunun Borçlar Kanunu (BK)’nun 63. ve 64. maddelerine tabi olacağı düzenlenmiştir. Dolayısıyla taraflar bu durumda beş yılı aşan süreler bakımından karşılıklı olarak münasip bir tazminat ödemek durumunda kalabileceklerdir.
Beş yıllık sürenin aşılmasının bir diğer sonucu ise; anlaşma taraflarının, 4054 sayılı Kanun’un ilgili hükümleri uyarınca Rekabet Kurulunun uygulayacağı idari para cezaları ile diğer idari yaptırımlara maruz kalabilecek olmalarıdır.

İntifa ve tapuya şerh edilmiş kira gibi sözleşmelerin muafiyetten yararlanma sürelerinin beş yılla sınırlandırılması kuralının bir istisnası bulunmaktadır. 2002/2 sayılı Tebliğ’in 5.maddesinin (a) bendinde düzenlenen bu durum aşağıdaki örnekle açıklanabilir:

 

Örnek: İstasyon sahibi A, istasyonu üzerinde dağıtıcı D’ye yirmi yıl süre ile intifa
hakkı tanımak istemektedir. Bununla birlikte A, akaryakıt istasyonunu kendisi
işletmek, başka bir ifadeyle “akaryakıt bayiliği yapmak” istememektedir. Bu durumda
D, A ile hiçbir bağlantısı olmayan ve bayilik lisansı alabilecek üçüncü bir B kişisi ile
bayilik sözleşmesi yaparsa, burada intifa sözleşmesinin süresinin beş yılla
sınırlandırılması söz konusu değildir.

Görüldüğü üzere bu örnekte A ve D arasındaki hukuki ilişki en baştan itibaren yalnızca intifa hakkı tanınmasıyla sınırlıdır. A ile D arasında herhangi bir suretle bayilik ilişkisi kurulmamıştır.

 

2) Uygulamada beş yıllık muafiyetten yararlanma sürelerinin hesaplanmasında hangi tarihler esas alınacaktır?

Yukarıda belirtildiği üzere, intifa, tapuya şerh edilmiş kira vb. sözleşmelerin beş yılı aşan süreler bakımından muafiyetten yararlanamamasının nedeni, bu sözleşmelerin, “rekabet yasağı”nın süresini fiilen uzatmasıdır. Bu nedenle beş yıllık sürenin tespitinde, dağıtıcı ve bayi arasında kesintisiz olarak süregelen dikey ilişki değerlendirilecektir. Dikey ilişkiden kasıt, taraflar arasındaki bayilik, intifa hakkı, kira, emanet, kredi ve benzeri sözleşmelerden oluşan hukuki ve iktisadi ilişki bütünüdür.

Bu bağlamda, taraflar arasında süregelen rekabet yasağına dayalı dikey ilişkiye başlangıç teşkil eden ilk anlaşmanın yapıldığı tarih esas alınacaktır. Taraflar arasındaki, rekabet yasağı içeren bayilik sözleşmesi ile birlikte intifa, tapuya şerh edilmiş kira gibi sözleşmelerin hepsinin aynı anda ortadan kalktığı tarih ise, rekabet yasağının sona erme tarihi olarak değerlendirilecektir. Bayilik sözleşmesi sürmekteyken intifa sözleşmesinin sona erdirilmesi veya tam tersine, intifa sözleşmesi sürmekteyken mevcut bayilik sözleşmesinin sona erdirilerek yeni bir bayilik sözleşmesi yapılması hallerinde, rekabet yasağı sona ermediğinden
dikey ilişkinin de kesintiye uğramadığı kabul edilecektir.

 

3) 18.9.2005 tarihi öncesinde yapılan intifa ve benzeri etkiye sahip sözleşmelerin 18.9.2010 tarihine kadar grup muafiyetinden faydalanabileceği kararlaştırılmıştır. Bu durumda bu sözleşmelerin beş yıl kuralına uyumunun ne zaman yapılması gerekmektedir:

 

a. 18.9.2010 tarihini aşan sözleşmelerin süresinin beş yıla çekilmesi bu tarihten
önce mi yapılmalı, yoksa bunun için bayilik sözleşmesi süresinin sona ermesi
mi beklenmelidir?

b. Sayet uyumun hemen sağlanması gerekli ise; 2010 yılından itibaren
sözleşmelerin beş yıla çekileceği konusunda bugünden bir mutabakat yapmak
yeterli olur mu?

 

Cevap:

a. 18.9.2005 tarihinden önce yapılmış olup yine 18.9.2005 tarihi itibarıyla kalan süresi beş yılı aşan sözleşmelerin, azami hadde indirgeme ilkesi gereğince 18.9.2010 tarihine kadar muafiyetten yararlanma ve uygulanma olanağı vardır. Dolayısıyla, 18.9.2005 tarihinden önce yapılmış olan sözleşmeler bakımından, uyumlaştırma süreci 18.9.2003 tarihinde başlamış ve 18.9.2005 tarihinde sona ermiştir.

Bu durumda, 18.9.2005 tarihinden önce yapılmış olan sözleşmeler bakımından; 18.9.2010 tarihine kadar intifa ve tapuya şerh edilmiş kira sözleşmelerinin sona erdirilmesi ve tapudaki şerhin kaldırılması gerekmektedir.

Her iki tarafın rızası bulunması kaydıyla; 18.9.2010 tarihinden önce mevcut sözleşmeler sonlandırılarak, beş yılı aşmayacak şekilde yeni bayilik sözleşmesi ve bu süre ile uyumlu olarak yeni intifa veya kira sözleşmesi yapılabilir.

Yukarıda da yer verildiği üzere; muafiyetten yararlanma süresinin tespitinde, dağıtıcı ve bayi arasında kesintisiz olarak süregelen dikey ilişki değerlendirilecektir. Bu nedenle yalnızca bayilik sözleşmesinin yakın bir tarihte yenilenmiş olması bir bütün halinde değerlendirilen anlaşmanın, 18.9.2010 tarihinden sonra grup muafiyetinden yararlanmasını sağlamayacaktır.

 

Örnek: 1.1.2003 tarihinde onbeş yıl süre ile intifa sözleşmesi ve beş yıl süre ile
bayilik sözleşmesi yapılmış olsun. 1.1.2008 tarihinde ise beş yıllık süre için yeni bir
bayilik sözleşmesi yapıldığını varsayalım. Bu durumda dahi, bir bütün olarak intifa
sözleşmesi ve bayilik sözleşmesinden oluşan anlaşmanın, 18.9.2010 tarihinden sonra grup muafiyetinden yararlanması mümkün değildir. En geç bu tarihte söz konusu sözleşmelerin uygulanmasına son verilmesi gerekmektedir. Tarafların bu tarihten önce intifa ve bayilik sözleşmelerinin her ikisini de sona erdirerek beş yılı aşmayacak şekilde yeni bir bayilik ve intifa sözleşmesi akdetmeleri mümkündür.

Ancak, sözleşmesini yenilemek istemediği halde zorlamalarla karşılaşan bayilerin Rekabet Kurumu’na başvurmaları ya da bu durumun Kurum tarafından tespit edilmesi halinde, dağıtım şirketleri hakkında 18.9.2010 tarihinden itibaren 4054 sayılı Kanun çerçevesinde işlem yapılabilecektir.

b. Tarafların, 2010 yılından itibaren sözleşme süresinin beş yıla çekileceğine yönelik
bugünden bir mutabakat yapmaları, mevcut bayilik ilişkisinin 2010 yılından itibaren beş yıl daha sürdürülmesinin bugünden kararlaştırılması anlamına gelecektir. Dolayısıyla en geç 18.9.2010 tarihinde mevcut sözleşmelerin tamamı sonlandırılmaksızın yapılacak bu şekilde bir düzenleme ile 2002/2 sayılı Tebliğ’e uygunluğun sağlanması mümkün değildir.

 

4) 18.9.2005 sonrası yapılan intifa ve benzeri sözlesmelerin süreleri ne zaman beş yıl kuralına uygun hale getirilmelidir?

 

a. Uyumlaştırma hemen mi yoksa bayilik sözleşmesi süresinin sonunda mı yapılmalıdır?

b. Şayet uyumun hemen sağlanması gerekli ise; sözleşmelerin bayilik sözleşmesi süresinin sonundan itibaren beş yıla çekileceği konusunda bugünden bir mutabakat yapmak yeterli olur mu?

 

Cevap:

a. 18.9.2005 tarihinden sonra yapılmış olup süresi beş yılı aşan sözleşmelerin, yapıldıkları tarihten itibaren beş yıl süre ile muafiyetten yararlanma ve uygulanma olanağı vardır. Bu sözleşmeler bakımından herhangi bir uyumlaştırma söz konusu olmayıp yapıldıkları tarihten itibaren beş yıllık sürenin sonunda intifa ve kira sözleşmelerinin feshedilmesi ve tapudaki şerhin kaldırılması gerekmektedir.

Her iki tarafın rızası olmak kaydıyla, mevcut sözleşmeler sonlandırılarak beş yılı asmayacak şekilde yeni bayilik sözleşmesi yapılması ve bununla uyumlu olarak intifa ve kira sürelerinin de beş yılı asmayacak şekilde yenilenmesi söz konusu olabilir. Mevcut intifa veya kira sözleşmesi sonlandırılmaksızın yalnızca bayilik sözleşmesinin yenilenmiş olması, 2002/2 sayılı Tebliğ’e uygunluğun sağlanması bakımından yeterli olmayacaktır.

Ancak, sözleşmesini yenilemek istemediği halde zorlamalarla karşılasan bayilerin, Rekabet Kurumu’na başvurmaları ya da bu durumun Kurum tarafından tespit edilmesi halinde, dağıtım şirketleri hakkında Kanun çerçevesinde işlem yapılacaktır.

Diğer taraftan beş yıllık sürenin, intifa ve benzer etkiye sahip sözleşmelerin muafiyetten yararlanabileceği üst sınır olarak anlaşılması gerektiği unutulmamalıdır. Taraflar arasındaki kesintisiz olarak devam eden dikey ilişkinin süresi dikkate alınacağından, kimi durumlarda bu tür sözleşmelerin muafiyetten yararlanma süresinin beş yıldan daha kısa olma ihtimali bulunmaktadır.

Yukarıda yer alan açıklamalar iki ayrı örnekle somutlaştırılmaya çalışılmıştır.

 

Örnek 1: 1.1.2006 tarihinde beş yıllık bayilik sözleşmesi imzalanmış, 1.1.2007
tarihinde ise 15 yıl süreli intifa sözleşmesi imzalanmış olsun. Bu durumda her iki
sözleşmenin de muafiyetten yararlanma süresi 1.1.2011 tarihinde sona erecektir.

 

Örnek 2: 1.1.2006 tarihinde üç yıllık bayilik sözleşmesi ve on yıllık intifa sözleşmesi
imzalandığını varsayalım. Bayilik sözleşmesi 1.1.2009 tarihinde beş yıllık bir süre için
yenilenmiş dahi olsa; bayi üzerindeki rekabet yasağı intifa sözleşmesi nedeniyle hiç
kesintiye uğramamış olacağı için, bu sözleşmelerin de muafiyetten yararlanma süresi
1.1.2011 tarihinde sona erecektir.

b. Bu türden bir mutabakat, mevcut sözleşmenin süresinin sonundan itibaren beş yıl daha yenilenmiş sayılacağı anlamına geldiği için, anlaşmanın 2002/2 sayılı Tebliğ’de öngörülen süre sınırının dışına çıkmasına neden olacaktır.

 

5) Bayilik sözleşmesinin süresi sonunda bayi, sözleşmeyi devam ettirmek
istemiyorsa ve intifa süresi devam ediyorsa (örneğin on yıllık süre daha varsa) dağıtıcı intifa hakkını kullanarak başka bir bayi ile beş yıllık bayilik sözleşmesi yapabilir mi?

Cevap: Yukarıda belirtildiği üzere, Tebliğ’in 5 (a) maddesinde yer alan istisna hükmü esas itibarıyla, istasyon sahibinin dağıtıcıya en bastan itibaren yalnızca kira veya intifa hakkı tanıdığı ve fakat taraflar arasında herhangi bir bayilik ilişkisinin bulunmadığı durumları düzenlemektedir. Dolayısıyla taraflar arasında hem intifa veya kira hem de bayilik sözleşmesi bulunduğu hallerde, kural olarak mevcut bayilik sözleşmesinin tarafları değiştirilerek geriye kalan intifa süresi bakımından istisna hükmünün kapsamına girilemeyecektir.

Diğer taraftan, özellikle akaryakıt sektörü bakımından gerek dağıtıcıların alt piyasaya erişimi gerekse bayilerin yürüttükleri ticari faaliyet ile istasyon arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır.
Bu nedenle, bayilik faaliyetinin istasyondan bağımsız olarak ele alınması mümkün değildir.
Dolayısıyla, Tebliğ’in azami beş yıl süre ile rekabet yasağına muafiyet tanınmasına dair hükmünün, bayilik faaliyetinin yürütüldüğü istasyondan bağımsız olarak değerlendirilmemesi gerekir. Bu bakımdan akaryakıt sektörü özelinde beş yıllık rekabet yasağı süresinin; “bir dağıtıcının bir istasyonu tek seferde yapacağı sözleşmeler yoluyla diğer dağıtıcıların faaliyetine kapatabileceği üst sınır” olarak yorumlanması gerekmektedir.

Dağıtıcı ile istasyon sahibi arasında hem bayilik hem de intifa (kira vb.) sözleşmesinin
bulunduğu durumlarda, intifa sözleşmesinin muafiyetten yararlanabileceği üst sınır taraflar arasındaki dikey ilişkiye esas teşkil eden ilk anlaşmanın yapıldığı tarihten itibaren beş yıldır.

Bu nedenle, dağıtıcının istasyon sahibi ile bağlantısı olmayan üçüncü bir kişi ile yapacağı bayilik sözleşmesinin süresi de bu beş yıllık süre ile sınırlıdır.

 

Örnek: İstasyon sahibi A, dağıtıcı D ile 1.1.2008 tarihinde üç yıl süreli bayilik ve on
yıl süreli kira sözleşmesi yapmıştır. 1.1.2011 tarihinde A, D ile aralarındaki bayilik
sözleşmesini yenilemek istememektedir. D’nin kira sözleşmesine dayanarak, A ile
bağlantısı olmayan üçüncü bir kişiyle yeni bir bayilik sözleşmesi yapması durumunda
dahi, gerek bu bayilik sözleşmesinin gerekse A ile arasındaki kira sözleşmesinin
2002/2 sayılı Tebliğ ile tanına n grup muafiyetinden yararlanabileceği süre 1.1.2013
tarihinde sona erecektir.

 

6) Her beş yılda bir tarafların anlaşmaları halinde uzayan ve fakat anlaşmamaları halinde geri kalan süreye tekabül eden yatırımın geri ödenmesini öngören ve uzamayan beş yıldan uzun süreli intifa sözleşmelerinin grup muafiyetinden yararlanması mümkün müdür?

 

Cevap: 2002/2 sayılı Tebliğ’in açıklanmasına ilişkin Kılavuzun 37. paragrafına göre; alıcının beş yıllık süre sonunda rekabet etmeme yükümlülüğünden kurtulmasını engelleyen herhangi bir fiili durumun olmaması gerekmektedir. Örneğin, sağlayıcı alıcıya kredi temin etmiş ise bu kredinin geri ödemesi, alıcının beş yıl sonunda rekabet etmeme yükümlülüğünden kurtulmasını engelleyecek şekilde düzenlenmemelidir.

İntifa sözleşmesi karşılığında dağıtıcı şirket tarafından beyiye yapılacak yatırımın tutarı ve geri dönüş süresi de; bes yılın sonunda bayının bayilik sözleşmesini sona erdirmesini engellemeyecek şekilde belirlenmelidir. Örneğin bayiye gerekli olandan yüksek miktarda kredi ya da borç verilmesi ve beş yılın sonunda bunun bayiden talep edilerek bayinin sözleşmesini sona erdirmesini engellemesi ya da zorlaştırılması, duruma göre “fiili bir engel”  olarak nitelendirilebilir.

Bu nedenle, beş yılın sonunda sözleşme sona erdirilirken o tarihe kadar dikey ilişki
çerçevesinde geçen süre de dikkate alınarak, geriye kalan yıllarda ödenmesi taraflarca kararlaştırılmış olan bedeller, üzerinde anlaşılacak makul bir ödeme planı çerçevesinde bayii tarafından ödenebilmelidir. Bu bedellerin beş yılın sonunda talep edilmesi gibi yükümlülükler, 2002/2 sayılı Tebliğ’in açıklanmasına ilişkin kılavuzun 37. Paragrafında belirtilen anlamda, bayinin rekabet etmeme yükümlülüğünden kurtulmasını engelleyen fiili bir durum olarak nitelenebildiği sürece geçerli olmayacaktır. Dolayısıyla 2002/2 sayılı Tebliğ uyarınca asıl olan; anlaşmanın yapıldığı tarihten itibaren her beş yılın sonunda, bayinin mevcut anlaşmayı sonlandırmak ya da yeniden müzakere ederek azami beş yıllık bir süre için
yenilemek konusundaki özgür iradesinin tam olarak ortaya konulabilecek olmasıdır.

 

7) Mevcut bayilik sözleşmelerinden rekabet etmeme yükümlülüğü kaldırılır ise ne olur? Bu durumda beş yıllık süre sınırlaması geçerli midir?

5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun 8. maddesine göre bayiler ile dağıtıcılar arasında imzalanan anlaşmalar münhasır nitelikte düzenlenmelidir. Dolayısıyla Kanunun ilgili hükmü gereğince akaryakıt sektöründe imzalanan bayilik anlaşmalarından rekabet etmeme yükümlülükleri kaldırılamaz

 

8) Oto LPG sözleşmeleri de söz konusu kararlar kapsamında mıdır?

Cevap: Rekabet Kurulunun ilgili kararlarında ortaya konulan esaslar oto LPG sektörü için de geçerlidir.

HABER ARŞİVİ

Aylara Göre Haber Sayıları: Haberleri görmek için sayıların üzerine tıklayın.

Yıllar Oca. Şub. Mar. Nis. May. Haz. Tem. Ağu. Eyl. Eki. Kas. Ara.
2024 35 40 30 10 0 0 0 0 0 0 0 0
2023 46 37 55 111 55 43 50 52 48 44 24 35
2022 80 89 110 58 77 91 54 50 49 62 60 59
2021 34 41 62 51 43 41 36 40 51 59 41 58
2020 13 7 28 71 51 38 27 14 29 32 41 43
2019 26 25 25 18 15 27 15 22 24 21 17 20
2018 17 30 22 13 32 19 20 19 41 43 46 37
2017 23 17 34 17 23 29 27 27 24 31 28 27
2016 23 34 21 41 27 29 7 25 13 27 26 26
2015 18 19 30 25 5 23 21 29 13 21 8 30
2014 18 13 21 19 18 13 9 15 9 11 22 23
2013 20 16 23 24 22 29 22 20 17 20 18 23
2012 22 34 49 30 24 27 26 23 13 17 9 25
2011 9 6 11 12 8 18 18 8 4 11 18 16
2010 14 14 15 10 8 7 14 5 12 4 7 26
2009 16 23 23 17 26 41 51 38 17 28 31 23
2008 3 5 3 2 2 8 7 11 8 17 28 15
Haber Tarih Aralığı: 2009 - 6. ay
  • BP YUNANİSTAN ΄dan ÇIKIYOR (28 Haziran 2009 Pazar)
  • İKİ AY SONRA FİYATLAR NE OLACAK? (26 Haziran 2009 Cuma)
  • KAMU İHALELERİ NE OLACAK ? (26 Haziran 2009 Cuma)
  • BAYİ VE DAĞITICI KARI YARI YARIYA (26 Haziran 2009 Cuma)
  • BUGUN KURUL’dan ÇIKABİLECEK 3 KARAR (25 Haziran 2009 Perşembe)
  • KARAR GÜNÜ (25 Haziran 2009 Perşembe)
  • PETDER΄den FİYAT AÇIKLAMASI (23 Haziran 2009 Salı)
  • PÜİS΄ ten EPDK΄ya FİYAT RAPORU (23 Haziran 2009 Salı)
  • EPDK MAYIS AYINDA 19 YENİ LİSANS VERDİ (17 Haziran 2009 Çarşamba)
  • 20.06.2009 GERÇEKLERİ (16 Haziran 2009 Salı)
  • BASINDA BİZ..... (7 Haziran 2009 Pazar)