H.KÖKTAŞ “ İSTAYONLAR HARİCİ HİLELİ ve YASA DIŞI YAKIT SATIŞI ÖNLEYECEK KANUN YOK “
İstasyonlar haricinde yapılan hileli ve yasa dışı yakıt satışını önleyecek kanun yok!
Yasadışı ve hileli yakıt satışının önlemesi ve devletin bu yolla uğramakta olduğu vergi kaybının durdurulması gündemli toplantı geçtiğimiz gün EPDK’da gerçekleştirildi. Toplantıya EPDK Başkanı Hasan Köktaş’ın sözleri damgasını vurdu.
Yetkimiz yok
EPDK, GİB, Çevre Bakanlığı ve Gümrük Müsteşarlığı yetkilileri ile sektörel sivil toplum örgütlerinin katıldığı toplantının başkanlığını da yapan EPDK Başkanı Hasan Köktaş, istasyonlar haricinde satılmakta olan hileli ve yasadışı yakıt olayını önleme yetkisinin 5015 sayılı kanunda yer almadığını ve bu haliyle bu işi önleme yetkisinin kurumlarında olmadığını ifade etti.
Yapısal düzenlemeler
Sektör temsilcileri ise yasal olmamasına rağmen otomotiv yakıtı olarak kullanılan bazı ürünlerle, akaryakıtlar arasındaki vergi farkının bu tür faaliyetleri cazip kıldığını belirterek, özellikle istasyon dışı faaliyetlere yönelik denetimlerin arttırılmasını talep ettiler. Toplantıda yalnızca bu tür ürünleri satanların değil, kullananların da denetlenmesi gerektiği ifade edilirken, vergi düzenlemelerini de içeren yapısal reformların yapılması gerektiği belirtildi. Ayrıca kurumlar arası işbirliği ve diyaloğun arttırılarak ortak çalışmalar yapılması gerektiği ifade edilen toplantıda, Gelir İdaresi Başkanlığı yetkilileri de sorunun farkında olduklarını ve çözümü konusunda kapsamlı bir çalışma yapacaklarını vurguladılar.
Ankara΄da gündem kayıt dışı
Sektörün gündeminin en üst sıralarında yer alan "10 numara yağ sorunu" EPDK΄da gerçekleştirilen geniş katılımlı bir toplantıda masaya yatırıldı. Toplantıda, kayıt dışı faaliyetler, hileli ve kaçak akaryakıt ile akaryakıt harici ürünlerin yakıt olarak kullanılması sorunu tüm yönleriyle ele alındı.
Sektör temsilcileri; akaryakıt ve akaryakıt harici ürünlerin ÖTV tutarlarının dengelenmesi, madeni yağ ve akaryakıt harici ürünler piyasasındaki faaliyetlerin işletme bazında denetlenmesi ve ithalatın EPDK tarafından lisans kapsamına alınması, EPDK, Çevre ve Orman Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ortak denetim ve takibi gibi öneriler üzerinde durduğu toplantıda EPDK Başkanı Hasan Köktaş da, yaptığı açıklamalarla sektörün önerilerine destek verdi. Konunun asıl muhatabı Gelir İdaresi Başkanlığı yetkilileri de, sorunun öneminin farkında olduklarını belirterek, çözüm için en kısa süre içerisinde kapsamlı bir çalışma yapacaklarını ifade etti.
EPDK Başkanı Köktaş΄tan “acil çözüm” çağrısı
Toplantının açılışında konuşan EPDK Başkanı Hasan Köktaş, 10 numara yağ sorunun çözümünün kritik iki boyutu olduğunu belirterek, "Birincisi; vergi boyutu. Bu da siyasi iradenin tasarrufundadır. İkincisi de; denetim boyutudur" dedi. Köktaş, aslında 10 numara yağın istasyonlarda satılmadığını vurgulayarak, bu ürünlerin yol kenarlarında satıldığını kaydetti. Bu soruna yönelik çok acil tedbirler alınması gerektiğini ifade eden Köktaş, "Çünkü şu anda biz, burada bu konuşmaları yaparken bile bu sistem işlemeye devam ediyor" şeklinde konuştu. Gelir İdaresi Başkanlığı ile kolluk kuvvetlerinin bir araya gelip, hem kullanıcı hem de satıcıya yönelik yaptırım uygulayacak tedbirleri getirmeleri önerisinde bulunan Hasan Köktaş, bu değerlendirmenin zaten sektörün tüm tarafları tarafından kabul edildiğini söyledi. Köktaş, şunları söyledi:
"Buna bir an önce müdahale edin. Ayrıca ilgili kurumlar, yapısal olarak ne yapılabileceği konusunda acilen bir toplantı yapsın. İvedi olarak bununla ilgili bir denetim çalışması yapılsın. Eğer istasyonlarda 10 numara yağ satan varsa bana söyleyin, ben gereğini yapayım. Ama bu akaryakıt piyasası faaliyeti dışında bir alan olduğu için bu konuda asıl olarak vergi zayi konusunda adımların atılması gerekiyor."
Toplantıda PETDER Genel Sekreteri Erol Metin tarafından, piyasada haksız rekabet ve vergi kaybına neden olan faaliyetler konusunda "10 Numara Yağ Sorunu ve Petrol Piyasasına Etkileri" başlıklı bir sunum gerçekleştirildi. Motorin piyasasına, tüm ülke çapında, "10 numara yağ" gibi isimler altında, çoğunlukla teneke içinde veya dökme olarak, yaygın bir şekilde motorine ikame olarak kullanılmak üzere çeşitli maddelerin satıldığına dikkat çeken Erol Metin, aynı sorunun, çok benzer bir şekilde, 2008 yılında da ciddi bir sorun haline geldiği ve vergi düzenlemesi ile bu sorunun önemli ölçüde çözümlendiğini hatırlattı. Bu faaliyetler kapsamında; düşük viskoziteli baz yağlar, inceltilmiş baz yağlar (white sprit, solventler kullanılarak), atık yağlar gibi maddelerle karıştırılmış çeşitli maddeler, kaçak motorin ve diğer karışımların, kamyon ve otobüs garajları, oto sanayi siteleri, yol boylarındaki dükkan ve açık alanlarda satıldığını vurgulayan Metin, bu satış işlemleri sırasında fatura verilebildiği ve marka ve üretici bilgilerinin mevcut olduğuna dikkat çekti.
Vergi kaybı sonucu doğuran faaliyetlerin büyüklüğüne de değinen PETDER Genel Sekreteri Erol Metin, şu bilgileri verdi: "Baz yağ, yağlama yağları ile Tecil Terkin kapsamındaki yağlama müstahzarlarının amacı dışında (motorin yerine) kullanılması şeklinde yapılan faaliyetlerin ulaştığı boyut; yaklaşık 500-600 bin ton/yıldır. Toplam yurt içi madeni yağ /baz yağ tüketimi, gerçek tüketimin 250-300 bin ton üzerindedir. Atık madeni yağların kayıt dışı kullanılması ve/veya geri kazanımı yolu ile yapılan faaliyetlerin ulaştığı boyut ise yaklaşık 150-200 bin ton civarındadır. Kayıt altına alınabilen atık yağ miktarı sadece 30 bin ton/yıldır. Sayıları 30΄un üzerinde atık madeni yağ tesisi Çevre ve Orman Bakanlığı΄ndan alınmış rafinasyon tesisi lisansı kapsamında faaliyet gösteriyor ancak bu tesislerden dünyada sadece toplam 53 adet var. Bitkisel yağlar, solventler gibi diğer karışımların miktarı ise bilinmiyor. Kaçak akaryakıt ile 10 numara yağ adı altında yapılan işlemlerin miktarı tam olarak bilinmiyor ancak bütünün toplamı 1 milyon tona yaklaşmaktadır. 10 numara yağ gibi isimler altında baz yağların, yağlama yağı müstahzarlarının, atık yağların ve diğer karışımların kayıt dışı veya farklı amaçlar ile kullanımı şeklinde oluşan piyasanın büyüklüğü yıllık; 2-2.5 milyar TL düzeyindedir. Toplam dolaylı vergi kaybı (ÖTV + KDV) yıllık; 1 Milyar TL civarındadır. Bu faaliyetler hem haksız rekabet yaratmakta hem çevre ve insan sağlığına zarar vermekte hem de ekonomik israfa yol açmaktadır."
Daha sonra EPDK Petrol Piyasası Dairesi Başkan Vekili Cemalettin Tüney de, konuya ilişkin Kurum görüşlerini içeren bir sunum yaparak, gelinen noktada kayıt dışı faaliyetler ile 10 numara yağın yakıt olarak kullanılmasının yol açtığı zararlara dikkat çekti.
www.petroturk.com
|