Son 2 yıl içerisinde Türkiye΄de akaryakıt sektörünü en çok rahatsız eden konulardan biri ΄10 numara yağ΄ adı altında madeni yağ tenekeleri içerisinde satılan ürünlerin kamyon ve otobüslerin depolarına yakıt olarak girmesiydi. Gerek sektör gerekse EPDK΄nın çalışmalarıyla Maliye Bakanlığı madeni yağ ürünlerinin ÖTV oranlarını motorin ile aynı seviyeye getirerek bir dizi acil önlemler aldı.

Acil önlemler kurunun yanında yaşı da yaktı

Alınan önlemlerle birlikte durulan ΄10 numara yağ΄ trafiği bir yana bu kez madeni yağ sektöründe faaliyet gösteren birçok firmaya ÖTV krizi yaşatmaya başladı. Gerçekleştirilen toplantıların ardından Maliye Bakanlığı 2 Eylül΄de Özel Tüketim Vergisi Kanunu΄na ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelinde eyer alan bazı mallara ilişkin özel tüketim vergisi 0,9345 / kg ve yine bu malların aynı Kanun΄un 8΄inci maddesinin (I) numaralı fıkrası uyarınca tesliminde de 0,7500 olarak uygulanmaya başlamıştı. Sanayicilerden gelen tepkilerin ardından 4 Eylül΄de Resmi Gazete΄de yayımlanmak suretiyle bu ürünlerin Özel Tüketim Vergisi Kanunu΄nun 8΄inci maddesinin (I) numaralı fıkrası uyarınca teslimatlarda uygulanan ÖTV miktarı 0,7500 YTL / Kg΄den 0,300 YTL / KG΄ye düşürüldü.

ÖTV indirimi suistimale yol açtı

Madeni yağ sektöründe kilogramı başına 0,9345 YKr üzerinden satışı gerçekleştirilen 20/50 Gres, Hidrolik Sistem, ATF ve motor yağları gibi ürünler aldığımız bilgiler doğrultusunda faturalarda düşük ÖTV΄li ürünlerin adıyla ibraz edilerek satılmaya başlandı. Faturaya yansıtılan ürün ile satışı gerçekleştirilen ürünün kilogramı başına arada 0,6340 YTL oynuyor. Sektörde bir elin parmaklarının sayısı kadar firmanın gerçekleştirdiği yasal olmayan bu uygulama ile hem vergi kaçırılıyor hem de haksız kazanç elde ediliyor hem de devlet zarara uğratılıyor.