|
Petrol sektörünün tecrübeli isimlerinden Petrol Ofisi Perakende Satışlar Direktörü Ertan Çakır΄la Petrol Ofisi΄nin faaliyetlerine ve sektörün gelişimine ilişkin olarak görüştük. Ülkemizdeki ürün ve hizmet kalitesinin dünyadaki birçok ülkeden çok daha ileri seviyede olduğunu belirten Çakır, "Bunda dağıtım şirketlerinin ülkemize verdiği önem, disiplinli çalışmaları ve resmi otoritelerin verdiği destek de önemli rol oynuyor" şeklinde konuştu. Çakır ayrıca serbest piyasa şartlarının sektörün şiarı olarak kabul edilmesi gerektiğini, rekabet koşullarını tamamen müşteri talep ve beklentilerinin belirlediğini söyledi. Petrol Ofisi΄nin Türkiye΄nin en güçlü markalarından birisi olduğunu kaydeden Ertan Çakır, "Teknik, lojistik alt yapısı, yönetim kadrolarının tecrübesi Petrol Ofisi΄ni rakipsiz kılmaktadır. Bu nedenle bayilerimiz PO amblemini gururla taşımaya devam etsinler" dedi.
Akaryakıt sektöründe uzun yıllara dayanan bir tecrübeye sahipsiniz. Bu bağlamda genel itibariyle sektörü, rekabet, yasal düzenlemeler, ürün ve hizmet kalitesi gibi unsurlar açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
1978΄de Petrol Ofisi΄nde Satış Koordinatörü olarak göreve başladığım yıldan bu yana tam 31 yıl geçti. Bu 31 yıla baktığımda sektörümüzün, Avrupa ve dünyadaki diğer ülkelere kıyasla bazı alanlarda gecikse de, kesintiye uğrasa da genel trendi izlediğini görüyoruz. Yani devletin kontrolü altındaki pazardan yarı liberal ve tam rekabetçi pazara geçiş. Bu anlamda sektörün olumlu olarak geliştiğini, ilerlediğini söyleyebilirim. Ben yurtdışında da çalıştım ve çeşitli amaçlarla İtalya-İspanya΄dan, Pakistan-Singapur΄a kadar hemen hemen tüm dünya pazarlarını gördüm. Şunu açıkça söylemeliyim ki ülkemizdeki ürün ve hizmet kalitesi, istasyonların genel sunumları, çoğu ülkeden çok daha iyi. Bunda dağıtım şirketlerinin ülkemize verdiği önem, disiplinli çalışmaları ve resmi otoritelerin verdiği destek de önemli rol oynuyor.
Gelecek için ise tek söyleyeceğim şey, "Serbest piyasa şartlarının" sektörün vazgeçilmez bir şiarı olarak kalmasıdır. Bu şekilde daha çağdaş bir sektör olarak devam edebiliriz. Bilmeliyiz ki rekabet koşullarını belirleyen tamamen müşteri beklenti ve talepleridir.
Petrol Ofisi΄nin konumu itibariyle sektörde uygulamış olduğu pazarlama stratejileri büyük önem arz ediyor. Bu anlamda pazarlama stratejinizin temel unsurları neler?
Petrol Ofisi, Türkiye coğrafyasının tamamını kapsayan en büyük dağıtım şirketi olma özelliği taşıyor. Akaryakıt ve madeni yağlar sektörünün lider kuruluşu olarak, bir yandan müşteri odaklı çalışmalarımızı sürdürürken, diğer yandan da portföyümüzü gerek petrol ve gaz işinin değişik alanlarında, gerekse de coğrafik olarak çeşitlendirmek için çalışıyoruz.
Petrol Ofisi olarak biz, 2009΄dan itibaren yeni sloganımızı "Nice Yollara" olarak belirledik. Bu sadece bir reklam sloganı değil, müşterilerimizle yakınlığımızı, müşteri odaklılığımızı dile getiren kurumsal bir bağlılık sözü.
Bugün, 3 bin 140 istasyonun yanı sıra, 10 akaryakıt terminali, 2 LPG terminali, 35 havalimanı ikmal ünitesi, 1 madeni yağ fabrikası ile Türkiye΄nin 81 iline ve yaklaşık 850 ilçeye hizmet götürüyoruz. Perakende ağımızın yanı sıra, havacılık, denizcilik ve endüstriyel satışlar, önemli iş kollarımızı oluşturuyor. Türkiye΄nin tüm yollarında, havada, denizde ve karada, müşterilerimize yol arkadaşlığı yapıyoruz. Bu nedenle, göğsümüzü gere gere "Nice Yollara" diyoruz ve demeye de devam edeceğiz.
Petrol Ofisi olarak biz, Türk tüketicisini, dünyanın "En Temiz Dizel"i olan V/MAX EuroDizel 10 ürünümüzle, AB΄nin şart koştuğu yasal düzenleme tarihi olan 1 Ocak 2009΄dan 1 yıl 26 gün önce buluşturduk. V/MAX EuroDizel 10, Euro 3 normlarıyla karşılaş-tırıldığında % 80 oranında daha az kükürt, % 60 oranında daha az Nitrojen Oksit içeriyor.
Petrol Ofisi olarak sektöre yenilikçi yaklaşımımız ve Türkiye için en gelişmiş akaryakıtları müşterilerimizin beklentilerine uygun olarak sunma isteğimizin bir parçası olarak, akaryakıt katkılarında 1 numaralı firma olan Afton ile Ar-Ge ortaklığı yapıyoruz. Bu ortak çalışma neticesinde dünya çapında ispatlanmış, Türkiye şartlarına uygun olarak optimize edilmiş ve akaryakıtta son teknolojiyle geliştirilen yeni nesil ürün serisi V/Max Performans Serisini, 2007 yılından bu yana Petrol Ofisi istasyonlarında tüketicilere sunuyoruz.
Araç performansını artıran, yakıt ekonomisi sağlayan, motoru temizleyip koruyan ürünleri bünyesinde bulunduran "V/Max Performans Serisi"nin, yakıt sektöründe "Top Tier" (En Üst Grup Yakıt) olarak tanımlanan konumuyla bu alanda yeni bir çağ açtığına inanıyoruz.
Bu ürünlerimiz, içlerindeki katıklarla sürtünmeden kaynaklanan enerji kaybını önlüyorlar. Bu hem yakıt ekonomisi, hem de kümülatif karbondioksit salımında düşüş sağlıyor.
Ayrıca, dizel motorlarda Euro V standartlarının yakalanabilmesini sağlayan AdBlue katığını da ürün gamımıza ekledik.
Özetle pazarlama stratejilerimiz 4 temel unsurun üzerine inşaa edilmektedir.
- Ülkemizin her yerinde istasyonlarımız ve sevgili bayilerimizle her zaman hizmete hazırız,
- Türkiyedeki en kaliteli ve en çevreci ürünleri tüketicilerimize sunarız,
- İstasyonlarımız en iyi elemanlarla, en iyi hizmeti, istasyonlarda bulunan ünitelerden müşterilerimize sunarlar, (Market, WC, Yıkama/Yağlama üniteleri, Hava ve Su servisleri ve diğerleri)
- Ve müşterilerimizi bize sadakatlarından dolayı ödüllendiririz.
Müşteri sadakati, son yıllarda her sektörde olduğu gibi akaryakıt sektöründe de sıkça duymaya başladığımız bir kavram oldu. Müşteri sadakati kavramı hangi unsurları kapsamaktadır, ölçülebilir bir kavram mıdır? Petrol Ofisi olarak müşteri sadakatinin sağlanması konusunda ne tür uygulamalar yapıyorsunuz?
Müşteri sadakatı hayatımızdaki diğer ilişkiler gibi oluşmaktadır. Tüketicilerin alışverişlerindeki sadakat oranları ürünün cinsine, lokasyonuna (satıldığı yere), hayatımızdaki kullanım yerine, sağladığı faydaya, fiyatına ve bunun gibi çeşitli unsurlara bağlıdır. Gideceğimiz restaurant, berber ya da kuaför konusunda ne kadar çok sadık olabiliyorsak gazete alacağımız mekan konusunda o kadar az sadık olmayı tercih ederiz.
Akaryakıt istasyonlarında ise sadakatı belirleyen en önemli unsurları sıralarsak güvenilir marka olmak, kaliteli ve fayda sağlayan yakıt satmak, bulunabilir olmak ve iyi hizmet vermek başta sayılabilir. Bunların olması çoğu zaman yetmediğinden sadakatı ödüllendirmek üzere programlar uygulamak da önemlidir. Petrol Ofisi, saydığım bu unsurlarda son derece başarılı bir performans sağlamaktadır.
Örnek vermek gerekirse bugün itibari ile 2 milyona yakın Pozitif Card sahibi tüketici bulunmaktadır ve bu kart sayesinde müşterilerimizin sadakat oranları ölçülebilmektedir.
Türkiye΄nin en fazla bayi sayısına sahip şirketi olarak, şirket-bayi ilişkilerinin düzenlenmesinde nasıl bir yol izliyorsunuz? PO΄nun kurumsal prensip ve stratejilerinin her yerde aynı standartta uygulanabilmesi konusundaki zorlukları nasıl aşıyorsunuz?
İstasyon sayımızın ve bayimizin çok olması bir zorluk olarak gözükse de disiplinli ve samimi davranmakla bunun üstesinden gelmekteyiz. Sık saha ziyareti, toplantılar, merkez ziyaretleri, telefon görüşmeleri ve yazışmalar ile bayilerimizle olan iletişimi ve gelişmeyi sağlayabiliyoruz. Saha kadromuz sürekli eğitilmekte ve yenilenmektedir. Ben ve takım arkadaşlarım her an ulaşılabilir durumdayız.
Kapımız her zaman açık. Petrol Ofisi΄nde tüm telefonlara ya anında ya da mutlaka aynı gün cevap verilir. Gelen mektuplar en geç 1 hafta içinde cevaplandırılır.
Bütün bunların ötesinde en önemli unsurun samimiyet ve dostça-tüccarca yaklaşım olduğuna inanıyoruz. Baba-oğul ilişkisinden ziyade iki olgun ticaret erbabı gibi yaklaşıyoruz. Standartlarımıza gelince; evet geliştirmemiz gereken 500΄e yakın istasyonumuz kaldı. Bunları da inşallah bütçelerimiz dahilinde kısa sürede iyileştirmeyi planlıyoruz.
2009 yılı Petrol Ofisi için nasıl geçiyor? Sene başında öngörmüş olduğunuz hedeflerin neresindesiniz? Geleceğe dönük hedefleriniz neler?
Dünyayı etkileyen ekonomik kriz nedeniyle 2009 yılı bugün kadar bilindiği üzere tüketimin yüzde 5 gerilemekte olduğu bir yıl oldu. Ülkemizde genelde yıllık olarak yüzde 5-6 büyüme yaşanırdı. Bu anlamda PO΄nun performansı pazar büyümesi ile aynı oranda seyretmektedir ki ülkemizin her yerinde olan büyük bir şebeke için, farklı ekonomik güçteki yörelerimiz dikkate alındığında başarılı bir sonuçtur.
Karlılık açısından ise "Tavan Fiyat uygulaması" dışında beklentilerimiz doğrultunda bir performans sergilemekteyiz.
Tüketici memnuniyetinin ölçümlenmesine, tüketicinin nabzının tutulmasına yönelik çalışmalarınızın sonuçlarını değerlendirir misiniz?
Çeşitli müşteri gruplarını içeren detaylı müşteri beklentileri analiz ve anketlerini senede 4 kez yaptırarak onların nabzını tutmaya çalışıyor ve faaliyetlerimize buna göre revize ediyoruz.
İstasyonlarınızda uygulamakta olduğunuz "Beyaz Konsept" hakkında bilgi verir misiniz? Uygulamanın amacı nedir? Kaç adet istasyonu bu konsept ile donatmayı planlıyorsunuz?
"Beyaz konsept" uygulaması, istasyonlarımızın daha aydınlık ve çağdaş görünmesini amaçlıyor. Ayrıca bu uygulama ile maliyet açısından avantaj sağlıyoruz. Sürekli değiştirmek zorunda olduğumuz eski tip pompa üstü afişetlikler yerine sabit ve reflektörlü uygulamaları devreye sokuyoruz. Ayrıca yeni uygulamada müşterilerin yakıt aldıkları noktalarda daha şık mesaj üniteleri bulunduruyoruz. Genelde bu uygulama ile yeni tip fiyat panoları kullanıyoruz. Yeni panolarda fiyat değişiklikleri için merdivenle çıkılma zorluğunu gidererek "asansörlü mekanizma"yı devreye sokuyoruz. Hâlihazırda 120 istasyonumuz bu şekilde iyileştirilmiş olup 2010 yılından itibaren mümkün olduğunca yaygınlaştırmayı planlıyoruz.
Bildiğiniz gibi istasyon otomasyonu uygulaması 31.12.2010 tarihi itibariyle yürürlüğe girecek. Bu konuda Petrol Ofisi΄nin geldiği aşama ve iş planınız hakkında bilgi verir misiniz?
2009 sonu itibari ile 1800 istasyonumuzda otomasyon montajları bitmiş olacaktır. Geri kalan istasyonlarımızı da 2010 yılı sonuna kadar bitirmeyi planladık.
EPDK΄nın tavan fiyat uygulaması Petrol Ofisi΄ni nasıl etkiledi? Özellikle yatırımlar başta olmak üzere hedeflerinizi revize etme gereği duyuyor musunuz?
Az önce bahsettiğim üzere, 2005 yılından itibaren "Serbest piyasa uygulamasına" geçmiş bulunuyoruz. Bahsedilen müdahalelerin olması elbette istediğimiz bir durum değil. Yine bahsettiğim gibi rekabet koşullarını tamamen müşteri talep ve beklentileri belirlemeli. Ülkemiz ve sektör bu konuda tamamen serbesttir. Akaryakıt dağıtım şirketi kurmak son derece kolaydır. Ruhsat almak kaydı ile istediğiniz yere istasyon açabilirsiniz.
Petrol Ofisi olarak yeni koşullar altında da elimizden geldiği, karlılık çalışmalarının mantıklı sonuç verdiği ölçüde yatırımlarımızı sürdürmeye kararlıyız.
Petrol Ofisi, ticari anlamdaki faaliyetlerinin yanı sıra sponsorluk ve sosyal sorumluluk projeleriyle de sık sık gündeme gelen bir şirket. Bu alanlardaki mevcut faaliyetleriniz ile planlanan faaliyetleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Şirketimiz "Baba beni okula gönder", "Toplum Gönüllüleri Vakfı"nın sponsorluğunu yapmaktadır. Bunların yanında çeşitli irili ufaklı sponsorlukları da yürütmektedir. Önümüzdeki yıllar için şimdiden birşey söylemek zor olacaktır.
Son olarak Gazetemiz aracılığıyla bayilerinize nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Bayilerimiz bizim için vazgeçilmez iş ortaklarımızdır. Bayilerimize vermek istediğim mesajları şöyle sıralayabilirim: İstasyonlarının aylık kar zarar cetvellerini detaylı ve yakından takip etmeliler, istasyon işlerini (sermaye kullanımı, giderlerin yönetilmesi gibi) diğer işlerinden mümkün olduğunca ayırmalılar, ön sahaya daha çok zaman ayırmalılar, son kullanıcılar ile zaman zaman görüşmeliler, kazanç getiren market, yağ değiştirme üniteleri gibi diğer alanlara önem vermeliler.
Petrol Ofisi ülkemizin en güçlü markalarından birisidir. Teknik, lojistik alt yapısı, yönetim kadrolarının tecrübesi Petrol Ofisi΄ni rakipsiz kılmaktadır. Bu nedenle PO amblemini gururla taşımaya devam etsinler. Biz bayilerimize, son kullanıcılara en iyi hizmeti vermek üzere her türlü desteğe hazırız, her zaman da hazır olacağız.
‘Sektör temsilcilerinin fikirleri alınmalı’
1 Ekim tarihi itibariyle yeni yasama yılı başlamış olacak. Gerek Petrol Piyasası Kanunu΄nda gerekse LPG Piyasası Kanunu΄nda bir takım değişikliklerin yapılması gündemde. Bu yasal düzenlemelerden beklentileriniz neler? Özellikle hangi hususlarda düzenleme yapılmasının gerekli olduğunu düşünüyorsunuz?
Yeni yasal düzenlemeler öncesi, sektör temsilcilerinin çok iyi dinlenmesi, fikirlerinin alınması, detaya girilmesi, yapılan yatırımların, verilen emeklerin dikkate alınması en büyük beklentilerimizdir.
Yasal olmayan yollarla giren akaryakıtın kesin önlenmesi ile spect dışı ürünlerin (vasıfsız Madeni Yağ gibi.) yakıta karıştırılmasını önleyen düzenlemelerin yapılması ile pratikte faydası olmayan, bürokrasi yaratan mevzuatların kaldırılması beklentilerimiz içindedir.
‘Sahada bulunmak bambaşka bir duygu’
Bir iş gününüz nasıl geçiyor? Sık sık seyahate çıkar mısınız?
Seyahatte isem 4-5 istasyonumuza iş ziyaretinde bulunurum. İlgili istasyonun her köşesine girer çıkarım. Müşteri memnuniyet veya SEÇ formu doldururum, bayimin çayını içer dertlerini dinlerim, PO nin beklentilerini paylaşırım.
Ofis çalışması yapıyorsam, planlarımızın gerçekleşmesine bakarım, tek tek istasyon satışlarına bakarım, iş birimi sorumlularına yardım ederim, en az 30 telefon görüşmesi yaparım.
İtiraf etmeliyimki sahada bulunmak bambaşka bir duygu. Orada gerçek işi görüyor, yönlendiriyor ya da ders alıyorsunuz.
Özel yaşamınıza yeterince vakit ayırabiliyor musunuz? Ailenizle birlikte yapmaktan en çok hoşlandığınız şeyler nelerdir?
Hafta sonları özel yaşantım için zaman buluyorum. Ailemle birlikte yapmaktan en çok hoşlandığım şey birlikte dışarıda yemekte olmak ve sohbet etmek. Ayrıca birlikte film izlemekten de hoşlanıyorum.
Özellikle ilgilendiğiniz bir hobiniz var mı? Spor ve sanatsal faaliyetleri takip edebiliyor musunuz/yapabiliyor musunuz?
Kitap okumak ve seyahat etmek en çok hoşlandığım hobilerim. Tenis oynarım ancak son 2 yıldır vakit bulamadım. Her hafta 3 gün düzenli yürür ve biraz da ağırlık çalışırım.
www.petroturk.com | 
